2. Dinin Temel Gayesi

2. Dinin Temel Gayesi

İnsanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamaktır.

    “Allah esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir.” (Yûnus, 25.)

İslam’ın açıkladığı emir ve yasakların amacı; insanı ahlaken yüceltmektir.

İslam dininin ahlaki ve hukuki düzenlemeleri bireysel ve toplumsal hakları güvence altına alır.

İnsanlar toplumda bir arada yaşarken hem ahlaki hem de hukuki bir takım yasalara uymak zorundadır.

HAK

Sözlük anlamı: Gerçek, doğru, gerçeğe uygun, adalet, pay ve emek karşılığı verilen ücret anlamlarına gelir.

Terim anlamı: Dinin ve hukuk düzeninin kişiye tanıdığı yetki ve ayrıcalıktır.

 

    Bunun için: Zarurat-i Hamse’ye

(5 Temel İlkeye) herkes sahip çıkmalıdır.

DAMaCaNa

İslam’ın Korunmasına Önem Verdiği Temel Haklar:

• Canın korunması
• Aklın korunması
• Neslin korunması
• Malın korunması
• Dinin korunması

1.CANIN KORUNMASI:

Canın korunması İslam dinine göre en temel haktır.

Çünkü bireyin varlığını sürdürmesi, iş ve faaliyetlerini devam ettirebilmesi buna bağlıdır.

İslam bireyin yaşama hakkını henüz anne karnında iken güvence altına alır.

İslam’a göre insan hayatı kutsaldır.

Bu sebeple bir insanı

• öldürmek,
• anne karnındayken bir bebeği öldürmek,
• intihar haram kılınmıştır.

Bir iş yerinde çalışanların canın ve sağlığını koruması da canın korunması ilkesine girer.

İslam’daki canın korunması ilkesi iş sağlığı ve güvenliğini de kapsar.

    “Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın. Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.”isra-31

“ … Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur…” maide-32

 

“Müslümanın Müslümana malı, ırzı (şeref ve namusu) ve kanı haramdır (dokunulmazdır)…”

(Hadis)

Hz. Muhammed (s.a.v.) Ok ve yayıyla mescide uğrayan birine, “Onun temrenine (demir ucuna) sahip çık.” diye buyurmuştur.

“.. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.”   (Bakara-195)

2.NESLİN KORUNMASI

NESİL: Aynı yıllarda yaşamış olan, yaklaşık aynı yaşta bulunan kişilerin bütünü, kuşak anlamlarına gelir.

•     Neslin korunması toplumun devamı için bir zorunluluktur.
•     Neslin korunabilmesi sağlıklı bir aile kurmakla mümkündür.
•     Bu nedenle İslam dini, aile kurumunun temeli olan nikâh üzerinde önemle durmuştur.
•     Evlilik dışı ilişkileri yasaklamıştır.
• Ailede güzel ahlakın öğretilmesine önem vermiştir.

    “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir…” ( Rum-21)

 

    “Ey gençler! Aranızda gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan korumak ve iffeti muhafaza etmek için en iyi yoldur…” (Hadis)

«Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha değerli bir miras bırakamaz.» (Hadis)

 

«Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle.»  (İsra-23)

3.AKLIN KORUNMASI

Kişinin dinen mükellef olabilmesi için akıl sağlığının yerinde olması gerekir.

İslam dini, insanın akıl sağlığına zarar veren şeylerden uzak durulmasını istemiştir.

İslam dini, insanın akıl sağlığına zarar veren şeylerden uzak durulmasını istemiştir.

Bu nedenle akla zarar veren

1. içki,
2. uyuşturucu maddeler
3. diğer zararlı maddelerin kullanımını

yasaklamış ve haram kılınmıştır.

Yasak olanın miktarı önemli değil. Az da çok da birdir.

    “Şu üç kimseden sorumluluk kaldırılmıştır: Ergenlik çağına gelinceye dek çocuklardan, uyanıncaya kadar uyuyandan, akli dengesi yerinde olmayandan.” (Hadis)

“Ey İnananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.”  (Maide-90)

    “İçki bütün kötülüklerin anasıdır.” (Hadis)

“Her sarhoşluk veren şey, haramdır.” (Hadis)

 

4.MALIN KORUNMASI

Malın korunması; mülkiyet, ekonomik haklar, üretmek, sahip olmak, satmak ve tüketmek ile ilgili hakları kapsar.

İslam’a göre herkes kendi imkân ve ölçüsünde mülk edinme hakkına sahiptir.

İnsanların mallarının hile, rüşvet, kumar gibi haksız kazanç yollarıyla ellerinden alınması yasaklanmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de, tartıda hile yaparak haksız kazanç elde edenler kınanmıştır.

İslam dini malın korunması için

1. hile,
2. rüşvet,
3. hırsızlık,
4. aldatma
5. dolandırıcılık
6. kumar gibi haksız kazanç yollarını yasaklamış ve haram kılınmıştır.

 

    “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm-39)

«Hiç kimse kendi el emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir lokma yememiştir.» (Hadis)

“Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında mallarınızı haksızlıkla yemeyin…” (Nisa-29)

“Allah’ın lâneti, rüşvet verenin ve rüşvet alanın üzerinedir. (Hadis)

”Ey iman edenler! Allah’tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk edin. (Bakara-278)

Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf-31)

5.DİNİN KORUNMASI

Dinin korunmasında gözetilmesi gereken en önemli husus, sağlam ve doğru bilgi kaynaklarıyla dinin anlaşılmasıdır.

İslam Dininin Temel Kaynakları:

1. Kur’an-ı Kerim 2.Sünnet

Kur’an ve Sünnete dayanmayan din anlayışları kabul edilemez.

Dinin korunması Allah’ın emir ve yasaklarına uymakla mümkündür.

Helaller ve haramlar Allah’ın koyduğu sınırlardır.

     Dinin Korunması için;

•     Dinin korunması için inanç ve ibadet esaslarını yapmakla olur.
•     Bidatlerden korunmak.
•     Hurafe ve batıl inançlardan korunmak.
•     Tahriflerden uzak durmak (aykırı yorum)

 

Bir kişinin bir dine inanıp inanmaması tamamen kendi tercihine bağlıdır.

Dini kabul ettirmek için insanlara baskı yapılamaz.

“Dinde zorlama yoktur.”

Dinin korunması için onun öğrenilmesi gerekir.

 

    “Sözlerin en hayırlısı Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’dir. Yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en kötüsü sonradan ortaya çıkarılan bid’atlerdir. Bütün bid’atler de dalalettir.” (Hadis)

“… O halde sen de dini Allah’a has kılarak (ihlâs ile) kulluk et.” (Zümer-2)

“Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et; onlarla en güzel yöntemle tartış. Kuşkusuz senin rabbin, yolundan sapanların kim olduğunu en iyi bilendir; O, doğru yolda bulunanları da çok iyi bilir.” (Nahl-125)

 

Bizleri İBRAHİM HOCA DİKAB olarak YouTube den takip edebilirsiniz.

    DKAB ÖĞRETMENLERİNE ÖZEL FACEBOOK GRUBUMUZA KATILIN